cappadocia tours ve insan ile din bilgisi49
sizlere en güzel bilgileri yazan cappadocia tours diyorki Egânî kitabım yazan Ebul-ferec AE İsfehânînin bid’at ehlinden olduğu, (Esmâül-müelli-faeW>l>*r- (Mukâtil-i âl-i EbîTâlib) adındaki ki-Uaedebsizce kelimeler kullanarak Eshâb-ı kirâmın büyükle-jsaldınnakdadır. İbni Ebülhadîdin azılı bir Mu’tezilî olduğu-onııncu maddede bildirmişdik. Bu iftiraların Ehl-i sünnet ki-jnanna da sızmış oldukları esefle görülmekdedir. Ehl-i sünnetin âlimlerinden ve Evliyâ-i kiramın reislerinden olan imâm-ı ılahammed Ma’sûm-i Fârûkî “kaddesallahü teâlâ sirrehürazîz” jıjıretleri, iftiralara vesikalarla pek güzel cevâb vermekdedir. Bu biletli cevâbı terceme ederek kitabımızın 2. ci kısmında, yetmi-siinci sahîfesinden başlıyarak bildirmişdik. Oradan okunmasım ûvsiye ederiz.Hazret-i Mu âviyenin, heızret-i Aliye la’net etdiğini söylemek, imeliMu âviyeye iftiradır. Hazret-i Mu’âviyeye dü uzatmak câ-Emevi halifelerinden birkaçı, birkaç kişi için la’net Wı. Fekat, Mu’âviye “radıyallahü anh”, Emevi halifelerinden ise de, Ona birşey denemez. Hurûfiler, üç halifeyi ve heızret-i uaviyeyi ve Ona uyanları kötüliyor. Bütün Eshâb, sonradan f'itk Hepsini kötüliyorlar. Ehl-i sünnete
Hazret-i Emir, hazret-i Mu’âviye ile birlikde olanlar için (Karayerimiz bize uymadı. Kâfir ve fâsık değildirler. İctihâdlan ile ha-ediyorlar) buyurdu. Bu sözü, bunlardan küfrü ve fışkı kaldır-^akdadır. İslâm dininde hiç kimseye, hattâ frenk kâfirlerine bile etmek ibâdet değildir. Eshâb-ı kirâmdan herhangi biri, beş l^akt nemâzdan sonra, düâ yerine la’neti dile alır mı? Böyle çirkin ^yalana inanılır mı?
, Hir kimseyi kötülemek ve ona la’net etmek, bir iyilik ve ibadet ?'aydı, İblîs-i la’îne, Ebû Cehle, EbÛ Lehebe ve Peygamber efen-“sailatlahü alevhi ve sellem” inciten. Ona cefa ve eza eden ''buhakSn^kötülUk, ihâneller yapan Kureyşin az.lı kâfirlerine la’npt k 1 ^’ı-rryrn îcâblanndan olurdu. Düşmanlara lanet et-»«et etmek, ıslam
büyük bir mikdârda altınlar vererek, kandırıp zehrZ ti ile öldürmüş, şehîd etdirmişdir) diyor. Taberîtârîh lan onuncu maddede bildirmişdik. Büyük (Taberî 'V metlidir. Bunu, Ehl-i sünnet âlimlerinden Muhanımed Taberî “rahmetullahi aleyh” yazmış ve hicretin üçyüzonunî* sinde vefât etmişdir. Bir hurûfî bu ismle ortaya atılarak,bu?' ihtisâr etmiş ve (Târih-i Taberî) adını vermişdir. Bugün eldeb? nan türkçe Taberî târîhi, bu kitâbdan terceme edilmişdir. Kia doğrusu, bundan pek dahâ büyükdür. Mürevvicüzzeheb kitâbmî' da, iftirâlarla dolu bir târih kitâbı olduğunu, Tuhfe kitâbındantet. ceme ederek onuncu maddede bildirmişdik. Mu’âviye “radıyaib. hü anh” hazretlerinin şânına yakışmıyan çok çirkin ve pek alçak yalanlan, bir din kitâbmda yazarak, iki paçavrayı da, vesika olarak koymak, bir müslimâna yakışır
Feth sûresindeki âyet-i kerîmede meâlen, (Senin Esbabın, birbirine çok ve hep merhametlidir. Kâfirlere karşı çok ve hep seridirler) buyuruldu. İslâm düşmanlan ise, Eshâb-ı kiram birbirlerine düşman idi. Birbirlerini zehrletdiler, diyorlar. Müslimân-lar, elbet Allahü teâlâya inanır. Eshâb-ı kirâmın birbirini çok sevdiklerini söyleriz. Eshâb-ı kirâm, cappadocia tours hazret-i Osmânın kâtillerinekı-sâs yapılması işinde ictihâd etdiler. Bu bir din işi idi. Ictihâdlan aynidı. Resûluİlahm zemânında da ictihâdlan ayn olurdu. Hattâ, Resûlullahın ictihâdından da aynhrlardı. Bu aynlık, bir suç olmazdı. Hattâ, hepsinin sevâb kazandıktan bildirildi. Bir kaç ker-re âyet-i kerîme gelerek, Resûlullahın ictihâdına uygun olmıyan bir ictihâdın doğru olduğu, vahy ile bildirildi. Çünki islâmiyyet, insanlara düşünmek ve her düşündüğünü bildirmek hürriyyetini vermişdir. İnsan hakları, insan hürriyyetleri islâmiyyetdedir. İşte. Eshâb-ı kirâm, kısâs için, ictihâdda aynidılar. Allahü teâlâ da, Onun Resulü de ve akl-ı selîm sâhibi olan herkes, bu aynlığı suç saymıyor. İnsanlara verilmiş bir hak tanıyorlar. İctihâdda ayn-lanlar, döğüşmeği, hattâ birbirlerini incitmeği hâtırlarına bile getirmediler. Çünki, bu ilk defa olan bir ayrılık değildi. Her zemân ictihâdda ayrılıklar olmuşdu. Birbirlerini incitmek bile hâtırları-na gelmemişdi. Babaları arasındaki ictihâd aynlığını gören bazı çocuklar, birbirleri ile birkaç kerre sert konuşmuşlar ise de babaları buna bile dayanamıyarak, kendi çocuklannı paylamışl’ardı Şî’îler de, bunu pek iyi biliyorlar. Fekat, zındıklar, Eshâb-ı kira mm birbirlerine düşman olduklarını, bu yüzden de, âdı i&renç iş ler yapdıklanm herkese inandırmak için uğraşıyorlar. Böylece Es hâb-ı kirâmın düşüncesiz, bilgisiz ve kötü huylu olduklarını vaş
V ,odadırlar Bu sûretle, islârrüyyeti yıkmak, yok etmek (»‘Sdirier. Çünki, islâmiyyet demek, Eshâb-ı kirâının bildir-&rin toplamı demekdir. Kur’ân-ı kerimi ve hadıs-ı şenf-îSere Eshâb-ı kirâm bildirdi. Islâmiyyetin bütün bilgileri Vıkenmden ve hadîs-i şeriflerden ve Eshâb-ı kirâmdan herdin olursa olsun. Onun sözünden ve hareketlerinden alın-5ı, İslâm bilgilerinin kaynaklan, vesîkalan, Eshâb-ı kirâmın Şefidir. Eshâb-ı kirâm kötülenirse, Onlann bildirnüş olduğu is-jjij-yet de bozuk olur. Kıymetsiz olur. Eshâb-ı kirâmın hepsi pey-^berlerden başka, gelmiş ve gelecek bütün insanlann hepsin-I ^ her bakımdan dahâ üstündürler. İslâmiyyetin kıymetini bil-jjliçiûve hakîkî bir müslimân olmak için, bu inceliği, iyi kavra-jjl lâzımdır. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” üstünlü-pou, kıymetini, şerefini bilen ve Allahın Peygamberi ne demek dıluğunu düşünebilen ve kavrıyabilen bir kimse, O yüce Peygam-jıeriD “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” yetişdirmiş olduğu ve bü-liD işlerinde kullanmış olduğu Eshâb-ı kirâmm derecelerinin yük-süiğini kolayca anlar.