cappadocia tours ve allah bilgileri26

cappadocia tours ve allah bilgileri26

 evet arkadaslar sizlere bugün cappadocia tours yazılarını yazdı ve cappadocia tours diyorki Muslıımanlurdan kim, Allah'ın kitabında bir âyeti inkâr ederse, onun boynunun vurulması helâldir.me böylece, Tevrat’ı, Incil’i (tum olarak, yünkü bu kitaplar tahrif edildiğinden bu kısmını inkâr etmekte beis yoktur) ve Allah tarafından gönderilen kitapları inkâr edip küfreden veya bunlara lânet eden, söven veyahut onları hafife alan kimse kâfirdir.

Muslumanlar ittifakla karar verdiler ki, gerçekten yeryüzünde okunan Kur’ân-ı Kerim’in, Müslümanların elinde bulunan Mushafta yazılı olan vo Kur’ân-ı Kerım’m iki kabı arasındaki, “E.l-Humdulilluhi Rabbi'l-ûlemin”don başlayıp “Kul eû/ü Birabbinnasi” ile son bulan ve toplu olarak bir arada bulunan âyetler Allaluı Teâlâ’nm kelâmıdır. Ve Peygamber (aleyhısselâm)'A gönderilen vahiydir. İçinde bulunanların hepsi hak ve gerçektir. Kur’ân-ı Kerım’i tahrif etmek maksadı ile ondan bit harf, nok.sanlaştıran veya onun yerine başka bir harf koyan veyahut Kur'-ân’dan olmadığı icma-ı ümmetle sabit olan herhangi bir harfi ziyade olarak Kur’ân’a koyan, kasden bunları işleyen kimse kâfirdir.
Bunun içindir ki, İmam Malik, iftira ederek söven kimsenin oldurul mesi hususunda fetva vermiştir. Çunku o, bu işi ile Kur’ân-ı Kerim'e muhalefet etmiştir. Kur’ân-ı Kerim’e muhalefet eden ise, Kur’ân’dabulunanı yalanladığı için öldürülür.
Ibn Kasım, kim Allah, Musa (aleyhisselâm)A vasıtasız konuşmadı dene o kimse öldürülür diyor, ((,'unkü bu kimse Allah’ın Kur’ân’dakiâyetini yalanlamıştır.) Abdurrahman b. Mehdi de aynı görüşü benimsemi) tir. Muhammed b. Suhnun ise l'elak ve Nas sûreleri Allah’ın kitabından değildir diyen kimsenin boynu vurulur. Ancak tevbe ederse öldürülmez diyor. Kur’ân-ı Kerim’den bit harfi inkâr eden kimse kâlir olur.(E^er levbe etmezse öldürülür).
Bir adamın, Allah Musa (aleylusselâm)A vasıtasız konuşmadı dediğine biri tanıklık eder ve diğer birinin de aynı adamın, Allah Ibrahım faiev-
(750) lıııanı Hhu Duvuti. Sııncn kıi.ıhu's Suuıicu. 5 ll.ıbıı'n Nchyı anı’l t'ıd.ılı tı'lTuı'm J» / hu Hıırevrc (ı a ) ıl.ııı lalını,' cimpıiı
ALI AH’IN OlCl R :’CYCAMnnRLERİNE.
hi.s.sclâm)\ Halil ittihaz etı.ıcdi dediğine tanıklık ederse, aleyhinde ti'.nıkhk edilen adam tekfir edilir. ı'cvbe ederse ne alâ. Fğer tevbe cimc/sc öldU-rülıır. Çünkü iki şahid. biı noktada birleşmişlerdir. O da. her iki peygamber hakkında nazil elan âyetleri inkâr etme noktasıdır.
Ebu Osman d-Hattat Ğ\yi:,\ ki; Müslüman bilginleri, Kur’ân-ı Kerim’-den bir harfin mkâr edilmesinin küfrıı mucib olduğuna dair ittifak etmişlerdir. Ebu Âliye, biri yannda Kur’ân-ı Kerim’i yanlış okuduğu zaman ona, senin okuduğun gibi değildir demezdi. Bilâkis ona, ben, böyle okurum derdi. Bu husus İbrahim en-Nehaî'ye ulaştığı zaman, zannedersem o. Kur’ân-ı Kerım’den bir harfi inkâr eden kimse Kur’ân’m tümünü inkâr etmiştir” sözünü işitmiştir der.
Esbağ b. el-Ferec dıyör ki: Kim Kur’ân’ın bir kısmını tekzib ederse O’nun tıımunü tekzib etmiş olur. Kim ki Kur’ân’a inanmayıp kâfir olursa Allah’ı inkâr edip kâfir olmuş olur.
Kâbtsîye soruldu:
Biri Yahudi ile muhasamada bulundu. Yahudi ona 1 evrat üzere yemin etti. Hasını Yahudiye Allah Tevrat’a lanet etsin dedi. Bunun böyle söylediğine bir şahid şehadet etti. Sonra başka bir şahid Yahudinin has-mına dâva hakkında .sorduğuna ve onun da ben ancak Yahudilerin elinde bulunan Tevrat’a lanet ettim dediğine şehadet ederse...
Cevap:
Kâbisî. bir şahidlc adama ölüm cezası verilmez. İkinci şahid ise işi oylc bir sıfata ilgilendirdi ki, tc’\il edilmesi muhtemeldir. Çünkü o belki de Yahudiler Tevrat’ı tahrif ettiklerinden. Allah tarafından gönderilen gerçek Tevrat’tan hiçbir şeyi benimsediğine kanaat getirmemiştir. Eğer iki şahid sırf Tevrat’ı telin ettiğine dair şehadette ittifak etmiş öl-salardı o zaman te’vil sahası daralırdı.
Bağdad fukahası, kıırra imamlarından biri ve Bağdad’da Ibn Müca-hid'\c birlikte yaşayan Ibn Şcnbnz\m Mushafta bulunmayan ve şaz olan harflerle okuduğu ve talebelerine okuttuğu için icvbc etmesini teklif etmelerine ittifakla karat verdiler. Bağdad fukahası Ibn Mücahid’le beraber toplantı yaparak bu kıraatından rüeu etmesini ve tevbe etmesini istediler kendisinden. İbn Şenbuz, üçyüz otuz uç senesinde Vezir Ebu .Ali b. Mukle’nin meclisinde bu kıraatian rucu edip tevbe ettiğine dair kendisine şahid göstermiş olduğunu tescil ettiler. Bunun aleyhinde (Bağ-düd fukaha.siyle birlikte) fetva verenlerden biri de Ebu Bekr el-Ebhcrî ve başkası da var idi.
Ebu Muhamnu’d h. Ebu Zeyd, çocuğa ”Allah senin muallimine ve öğrettiği şeye lânet etsin” diyen ve bundan terbiyesizliği kasdettim, yoksa Kur’ân’ı kasdetmedim diyen kimse hakkında terbiye edilmesi için ceza verilmesine fetva vermiştir. Ebu Mııhammed. amma Mushafa lânet eden kimse öldürülür, demiştir.
—Asliahıın hakkında Allah'tan korkunu/. Benden sonra onları linete hedef lulma>ın. Kim onları severse, bana olan sev{>isi)le unlan sn. mişlir. Kim onlara hug/ederse, hana olan huH^undan onlara huğ/elmi^tir. Onlara czâ, cefa verirse, bana vermiştir. Kim hana ezâ cefa verirse. Allah’a itaat etmemiştir, kim Allah'a itaat elme/se, Allah'ın onu dun.u-da ve âhirelle azablandırması yakın olmuştur (752).
Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve selleml buyuruyor:
—Benim ashabıma sövmeyiniz. Kim onlara söverse; Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lâneli onun üzerine eılsun. Allah onunte^besi-ni, ibadetini kabul etmez (753).
Yine Peygamber (sallallahu aleyhi \’e sellem) buyuruyor:
—Benim ashabıma sövmeyin. Çünkü ahir zamanda öyle bir kaum-ler gelir ki, onlar, ashabıma söverler. Onların cenaze naınazlannı kılmayın. Onların arkasında namaz kılmayın. Onlarla kız alıp vermesin. Onların meclislerinde olurmavın. Hasialamrlarsa, onları zivaretetmesin (754).
—Kim benim ashabıma söverse onu dövünüz. (755). Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) ashaba söven vc e?â edenlerin kendisine czâ ettiklerini bildirmiştir. Peygamber (sallallahu aM ve sellem)c ezâ etmek ise haramdır. Çünkü Peygamber (sallallahuait}-hi ve sellem):
“Ashabıma ezâ etmekle bana ezâ elmeyin, onlara ezâ eden sanki bana ezâ elmiş gibi olur” buyurmuştur (756).
"(Umımı Sclcmc’yc) .\işe h'.ıWWıııd.ı haıuı c/â vermi'" buyurmuştur batıma iyin dc,
0 benden bir parçadır. Kim ona cfâ ederse, hana cıâ elmiş olur." buyurmuştur (757b
Sahabelere sosenicı hakkında bılııinler ihtilal etmiştir. İmam Mâlik’in me/hebinde bu hususta meşhur olan, şudur: Verileeek eeza hakkında letıhad etmek sc acı serecek şekilde dovıip terbiye etmek. Malık
Kim peygambere sos erse oldurulur. Kim peygamberin ashabına sö-serse dosulerek terbiye edilir. Yine İmanı Malik şöyle buyurur: Peygamber (sullallahu tılcvhı ve sellem)\n sahabelerinden birine, (meselâ) Ebıı Hckr. Ömer, Osman. Mi. Mnaviye, Anır h. As'a fradıyallahu anhılm) sıiverse. eğer onlar sapıklık se kıılur iyinde idiler derse, oldurlılUr. Eğer onlara bunların dışında, insanlar arasında olan sövüşme gibi söverse o /aman şiddetli tenkil edilir.
İbn Habib diyor ki; Şia’dan kim, aşırı derecede Osman’a buğzcdcr, ondan beri olduğunu söylerse, şiddetli ee/alandırılıp terbiye edilir. Kim bunu, Ebıı Hekr ve Ömer’e olan buğzunu ilâve ederse, cezası daha şid-deilı olur, tekrar tekrar kendisine sopa atılır. Ölünceye kadar zindanda bırakılır. Uu hususta ancak peygambere söven öldürülür.
Suhnun der ki: Kim Peygamber (sullallahu aleyhi ve sellemjm ashabından birini tektir ederse, (meselâ) Ali’yi veya Osman’ı (radıyallahu unhumu) veya onlardan başkalarını tek l ir ederse, kendisine kuvvetli bir sopa atılır.
Lhu Muhummeü b. Ebıı Zeyd, Suhnun’dan rivayet etmiştir; Ebu Bekr, Ömer. Osman ve Ali hakkında konuşup onlar sapıklık ve küfür iyinde idiler derse oldıttıılur. Kim bunların dışında sahabelerden birine aynı şekilde söverse, şiddetli tenkil edilir. İmam Malik’len de şöyle rivayet edilir:
Kim Ebu Dckr’c söverse, ona yuz sopa vurulur Kim Aişe’ye söverse oldurulur. Kendisine niçin böyle denince: Hz. Âişe’ye kim iftira alar-sa o kimse Kur’ân-ı Keıim'e muhalefet etmiştir diye cevap verdi, (bn Şaban, Malik’in şöyle dediğini de rivayet eder. (,'uul'U Allahu Teâlâ:
"Eğer inanıp tasdik ediyorsanız, böyle bir şeye ebediyyen bir daha dönmenizi Allah si/e yasaklıyor" buyuruyor (758).
Aynısına avdet eden kimse küfretmiş olur.
Llnı ’I-Husan es-Sukahy, Kadı Ebu Bekr b. e/-7'r/>'.i77>’ııı şöyle dediğini rivayet ediyor;
(757)hnam Tırmııi, Lbvabu’l-Mcn.ıkıb, llabu Mu Cac fi 1 aJlı hııııııeır h„ı t da 3»68 No ile ı.ılını clmışlır.
(758)En-Nûr Sûresi, âyet: 17.
Allalnı Tcâlâ KurTın-ı Koıinrdc müdriklerin kendi /alına ısııadellik İcrı luısuMi beyan buyurduğu vakil. kendi /alını kendisi icn/ihediyor Tıpkı;
“Böyle iken (Mekke halkı) dediler ki: Kıılıman (eok mcrhanıcı':
olan Allah) çocuk edindi. Allah bundan mune/.zehlir’’ (759) mealinde ki âyet ve birçok âycllcrde zikrelliğj gibi.
Allahu Tcâlâ. münafıkların Hz. .4/y(’Ve (radıyaUahu aııhö) Miût:\ tikleri hususu zikrederek şöyle buyurmuştur:
“Ona dııydnğıınıı/ zaman: “— Bamı .s(i> İçmemiz bize yakışma/. Ilj şâ. Ba, büyiık bir iftiradır” demeniz (lâzım) değil miydi?” (760).
Allahü Tcâlâ kendi zatına isnad edilen kötülüğü kendi nefsindenlen zih etliği gibi. Flz. Âişe’ye atılan iftiradan O’nu beri kılmakjçin kend /alını tenzih etmiştir. Bu söz (Bakillânî’nin) Malik’in Hz. Âişe’ye ven kimsenin öldürülmesi hakkmdaki sözünü icyid ediyor. Bunun mâ’ nâsı Allahu âlem şudur: Allahu Tcâlâ kendi zatına sövcni(n suçunu) büyük kıldığı gibi, Hz. Âişe’ye olan sövmenin (iftiranın) da (günahımı büyük kılmıştır. Hz. Âişe’ye sövmeyi, peygamberine sövmek gibi kılmıştır. Peygamberine sövmeyi kendisine sevmekle eşit tutmuştur, Onı yapılan ezayı kendisine itaatsizlik saymıştır. Allah’a söven kimsenincc-/.ası ölümdür. Öyle ise peygamberine czâ eden kimsenin cezası da ölümdür Nitekim biz bu hususu jıcçcn bölümlerde zikrettik.
Adamın biri Kûfc’dc Hz. Aişe’ye (iftiranın dışında bir şeyle)sövdü Söven, Musa b. İsa cl-Abbasî’yc getirildi. Bunu kim gelirdi?deyince, Ibn Ebu Leylâ, ben getirdim diye cevap verdi. Ona seksen deynek vurdurdu. Saçını kestirdi ve onu baştan kan alanlara, kan alıp azap çektir meleri için teslim etti.
Ömer b. el-Hattab’tan rivayet edilmiştir. Oğlu Ubeydullah’ın Mik-dad b. Esved’c sövdüğü için, dilini kesmeyi va’d etmişti. Bu hususu tu-ğışlamasını Ömer’den istirham edilince, rica edenlere şöyle dedi; Bırakın beni O’nun dilini ke.seyim ki, bundan sonra Peygamber (sullallahuükflu ve sellent)\n ashabına kimse sövmesin.
Ebu Zer el-Hcrevî, rivayet etmiştir: Ömer b. el-Hattab’a Ensar’ızm-meden bir köylü Arab getirildi. Ömer onun için şöyle dedi; Eğer bu adam Peygamber (aleyhisselûm)\n sohbetiyle müşerref olmamış olsaydı siz onun hakkından gelmeye kâfi idiniz.
cappadocia tours yazdı ve sundu..

No hay comentarios:

Publicar un comentario